28 Ekim 2011 Cuma

Bath&Body Works Cicilerim

Dünkü yazımda söz verdiğim gibi, Bath&Body Works'den aldığım ürünleri paylaşıyorum. Markanın, birçok farklı kokudan oluşan ürün grupları bulunuyor. Ve her seri; duş jeli, vücut kremi ve vücut parfümünden oluşuyor. Mağaza çalışanları, serideki ürünleri birlikte kullandığınız takdirde, kokuların, 24 saat boyunca kalıcılıklarını koruyacağını belirtiyorlar, doğru olabilir. Serilerden, benim şansıma, Carried Away, Japon Kiraz Çiçeği, Deniz Adası Pamuğu çıktı. Ben en çok Carried Away'i sevdim.

Bu arada, ürünlerin fiyatları konusuna bir açıklık getireyim. Fiyatlar ürünlerin altında yazıyormuş ve dün dikkat etmediğim için görememişim. Vücut parfümleri 29 TL, vücut kremleri 25 TL ve duş jelleri ise 27 TL civarında satılıyor. Umarım sizler de dener, fikirlerinizi paylaşırsınız.






Gazozdan Daha Etkili Parfüm

Bu fotoları ben hazırlamadım, yani tamamen gerçek ve dün akşam üzeri mail kutuma düştü. Yorumsuz yayınlıyorum...



27 Ekim 2011 Perşembe

Bath & Body Works sonunda Türkiye'de

Az önce, haftalardır katılmak için can attığım bir mağaza açılışına gittim. ABD'nin ünlü kozmetik markalarından Bath&Body Works, ilk mağazasını bu sabah İstinye Park'ta açtı. Mağazadan içeri ilk girdiğimde, kendimi, hayali bir ülkede gibi hissettim. Renk renk şişelerdeki birbirinden güzel duş jelleri, vücut spreyleri, kremlere eşlik eden şampanya ve makaron ikramları, resmen başımı döndürdü. Önce markanın The Body Shop'a rakip olacağını düşündüm ancak her ikisinin de aynı şirkete bağlı olduğunu öğrenince elbette fikrimi değiştirdim. Burası, kokuları ve renkleriyle, kozmetik tutkunu olan tüm kadınların aklını alacak. Elbette mağazada erkekler için ürünler de var... Dahası, burada sadece vücudunuz için değil, eviniz, odalarınız için de şahane kokular var. Mağazadan, yanımda birkaç ürünle ayrıldım; bunların neler olduklarını daha sonra paylaşacağım. Şimdilik, sizi çektiğim birkaç fotoğrafla baş başa bırakıyorum...


Bu arada, fotoğraf kalitem çok şahane olmadı, üzgünüm, gelecek sefere minik makinemle birlikte gideceğiz bu tip organizasyonlara:)

























































26 Ekim 2011 Çarşamba

Şişeleri Yeter

Bir ara, eskiden, sıkı bir parfüm şişesi koleksiyoncusuydum. İçlerindeki parfümler bitse bile, şişeleri saklıyordum. Tabii o zamanlar öyle şimdiki gibi kocaman yerler işgal eden bakım-kozmetik ürünlerim yoktu. Hatta ara sıra, bitmiş parfümün kapağını açıp koklayarak, kokusunu hatırlamaya çalıştığım olurdu. Ancak zamanla, bu alışkanlığımı bırakmak zorunda kaldım. Şimdi, biter bitmez atıyorum şişeyi...

Bu fotoğraflara bakınca, aklıma bunlar geldi. Fotoğraflarda gördüğünüz parfümler, bu sezonun en iddialı parfümleri olmaya hazırlanıyor. Kokularını geçtim, sadece şişeleri için bile almak isteyebiliriz bunları... Hele bir de seveceğimiz kokular olurlarsa, tadından yenmez doğrusu... Peki bu parfümlere sahip olursak, bittiğinde şişelerini atabilir miyiz? Kendi adıma söyleyeyim; hiç sanmıyorum:)
                                                           Nine West Love Fury



                                                          Andy Warhol by Bond No 9



                                                                  Dita Von Teese


                                                            Dali Fabulous Collection


                                                            Puppy Love 4 Girls                                                   
                                            


                                                                                                                     



25 Ekim 2011 Salı

Nereden Nereye...

Herkese merhaba... Bir süredir ülkemizde yaşanan acı ve talihsiz olaylar nedeniyle, bir süreliğine yazmaya ara vermiştim. Çünkü, içimden yazmak gelmiyordu. Fakat bu sabah, İstanbul'daki kapalı havanın da etkisiyle, o kadar çok sıkıldığımı fark ettim ki; birşeyler yazmanın bir parça olsun kendimi iyi hissettireceğini düşündüm. Sonuçta ben bu blogu, buradaki arkadaşlarımla bir şeyler paylaşmak, iletişim kurmak, yeni şeyler öğrenmek adına da açmıştım. Bu yüzden, çoktandır yayınlanmayı bekleyen bir konuyla aranıza dönmek istedim.

İtiraf ediyorum, bu fotoğrafları ilk gördüğümde birkaç saniye boyunca, gerçek olup olamayacaklarını düşündüm. Sonuçta, photoshop'un insanı rezil de vezir de edebileceği bir çağda yaşıyoruz.Vakti zamanında güzellikleriyle, çekicilikleriyle ünlü isimlerin bile, zamanın karşısında duramadıklarının bir kanıtı bu fotolar... Ne yaparsak yapalım, hangi kremi kullanırsak kullanalım, hangi ünlü estetisyene-diyetisyene gidersek gidelim; zamanın karşısında bizim de duracak gücümüz yok... Vampir olmadığımız sürece, yüzlerce yılı devirmemizin imkanı da yok... O yüzden, bence bakım konusunu dozunda önemseyerek, yaşadığımız anların tadını çıkaralım. Ama bir taraftan da, gelecekteki 'biz' için elimizden geleni de yapalım; olmaz mı?

                                          ABD'li eski model Janice Dickinson

                                                       Donatella Versace


                                                    Melanie Griffith

                                             Sinead O'Connor


                                                Mickey Rourke ( Ne de yakışıklıydı bir zamanlar:(


                                          Steven Seagal                                 
                                                

14 Ekim 2011 Cuma

Kilo Aldırmayan Vitamin Mi?

Burada zaman zaman sağlığa dair konulara da değinmeye çalışacağım. Sonuçta, dünyanın en kaliteli ürünlerini kullansak da, yediklerimize, içtiklerimize dikkat etmediğimiz takdirde, cildimiz, daha hızlı yaşlanacaktır. Ancak daima bir yerlere yetişmeye çalıştığımız bu hızlı hayat temposunda her öğünde süper sağlıklı besinler tüketmemiz mümkün olmuyor. İşte böyle durumlarda, devreye vitaminler giriyor. Şahsen ben çok vitamin delisi biri değilim, ancak böyle mevsimsel geçiş dönemlerinde, kendimi çok yorgun hissediyorum. Sabahları uyanamıyorum mesela... Bu nedenle, en azından bugünlerde, vitamin takviyesine ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Bu dönemi GinVit adlı vitamini kullanarak atlatmayı düşünüyorum. GinVit'in içeriğinde bulunan yeşil çay metabolizmayı hızlandırıyor, Guarana da konsantrasyonu arttırıyor, Lutein de antioksidan özelliği gösteriyor. Ayrıca bu vitaminin, diğer vitaminler gibi kilo aldırmadığı iddia ediliyor. Diyet yapanlara, ölçüleri konusunda hassas olanlara duyurulur. Vitaminin etkisi, bir haftalık düzenli kullanım sonucunda ortaya çıkıyormuş. Deneyip, göreceğiz... Merak edenler için vitaminin eczanelerde satıldığını ve fiyatının 35 TL olduğunu söyleyeyim...



 
                                         GinVit ve yumuşacık yastığı



13 Ekim 2011 Perşembe

İşte Bliss Cicileri!

Türkiye'deki bakım tutkunlarının sayısından etkilenen (!) Bliss, sonunda Türkiye'ye gelmeye karar verdi. Bliss'e "Hoşgeldin." diyelim hemen... Ürün gamı oldukça kalabalık bir marka Bliss, maskelerden serumlara, peeling'den duş jellerine kadar pek çok ürünleri var... Yerim kısıtlı olduğu için burada hepsinden tek tek bahsetmek yerine, en ilginç bulduğum birkaç ürüne yer vermeyi uygun buldum.
                                                                 Selülit Peelingi

                                                            Isı Veren Tuz Peelingi


                                                           Duş Jelleri


 
                                                             Ayak Bakım Çorabı

11 Ekim 2011 Salı

Bir HD Lensimiz Eksikti...

Tamam, teknolojinin bu kadar gelişmiş olmasını anlıyorum ve bu gelişmeye çok da fazla ayak uyduramadığımın da farkındayım. ( Takipçi-izleyici sayımdan da bellidir:) Ama bu kadarını anlayamıyorum valla! Bausch+Lomb adlı lens markası, HD (High Definition) özellikli bir lens üretmiş. Sferik aberasyon diye bir durum varmış ve bu durum; nesnelerin, bulanık ve puslu görünmesine neden oluyormuş. İşte marka da, HD optik özellikli bu lensleriyle, az ışıklı ortamlarda bile, kusursuz bir görüş sağlıyormuş. Görüşü bozan ışık haleleri ve parlama sorunu önemli ölçüde azalıyormuş. Lens kullanmadığım için, bu lensin diğer lenslerden ne gibi bir farkı olduğunu bilemiyorum. Ancak incelemek isteyenler için markanın web adresini buradan paylaşayım.
www.bausch.com

7 Ekim 2011 Cuma

Test Zamanı!

Bakmayın böyle blog işine girdiğime, aslında temel bakım uygulamaları dışında, bakım konusunda bir hayli tembelim. (Ama bundan kurtulmam gerek!) Elime, kaliteli, keyifle test edilecek ürünler geçiyor. Birkaç gün ben ürüne bakıyorum, ürün de bana bakıyor... Sonra, kullanmaya karar veriyorum. Ama bu temkinli tavrımda, cildime zarar vermeme isteği de yatıyor olabilir. Değil mi, şimdi bir ürün kullanırım; lekeler, sivilceler basar her yanımı... İşte bu yüzden, ürünü inceleyene kadar bir köşede tutuyor, sonra kullanıyorum. DDF Revolve 400x kit de böyle bir ürün... Aslında, DDF'in pek çok ürününü kullanmıştım bugüne kadar ama bu kit için biraz beklemek istedim. Bu hafta bu ürünü test edeceğim. Ancak testin etkilerini iyice fark edebilmek için demonstrasyon reklamlarında olduğu gibi, yüzümün bir tarafına Revolve 400x kit uygulayacağım, diğer tarafına da uygulama yapmayacağım... Ürünün, cilt renginde iyileşme sağladığı,mikrodermabrazyon yaptığı iddia ediliyor. Bakalım bende ne gibi etkiler yaratacak? Ürünü denerken aşamalarını da paylaşacağım, şimdilik bu kadar...

4 Ekim 2011 Salı

Makyaj Ona Çok Yakışıyor...

Ben bu adamın, yakışıklı mı, yoksa çirkin mi olduğuna bir türlü karar veremiyordum ama son zamanlarda makyajlı daha yakışıklı olduğuna karar verdim. Evet, Jason Momoa'dan bahsediyorum. "Game Of Thrones" izleyicileri onu yakından tanıyacaktır. Momoa, bu dizide süslü bir kabile liderini canlandırıyor ve ortalıkta sürekli makyajlı geziyor. Normal hayatında ve diğer projelerinde bu süslü halinden eser yok kendisinin... Normalde, makyaj yapan adamlardan hoşlanmıyorum ama bu adam, makyajlı daha bir çekici, cool ve asi oluyor bence...